top of page

Yarım Kalmışlığın Hikayesi...

Yazarın fotoğrafı: ysngngrysngngr

Bazı şeyler yarım kalabilir. Bu, bitmiş olmanın bir başka şeklidir. diyordu şair...


Bir zamanlar bu duvarlar tamdı. Kahkahalarla, umutlarla, belki de nice aşklarla ve acılarla. Pencerelerden içeri giren günışığı ile, hayatın kendisi doluyordu içeri. Ama şimdi...

                       photo by ysngngr - yasin güngör
                       photo by ysngngr - yasin güngör

Şimdi her çerçeve, mavi gökyüzüne açılan bir boşluğun penceresi gibi. İnsan bazen unutuyor. Her şeyi doldurmasının gerekmediğini, bazı boşlukların tam olmanın bir parçası olduğunu. Tıpkı bu yarım kalmış yapı gibi. O, yarım kalmış bir öykü, ama bitmemiş bir hikaye...


Duvarlarından sarkan yabani otlar, zamanın kendine bir yol bulduğunu fısıldıyor. O gökyüzüne açılan sonsuz çatı, yılların izini anlatıyor. Ve her bir boş pencere, oradan gökyüzünü seyreden bir insanın hatırasını taşıyor...


Yarım kalan ne var hayatımızda? Söylenmemiş bir söz, tamamlanmamış bir sevgi, yürünmemiş bir yol? Çoğu zaman, yarım bıraktıklarımız içimizi bir kor gibi yakar. Ama bir de böyle bak: O kor, seni yaşıyor tutan şey olabilir. O tamamlanmamış cümle, kendi hikayeni yazmana vesile olabilir. Tıpkı bu bırakılmış yapının kendini yeni bir sanat eserine dönüştürebildiği gibi...


Yarım bırakılmışlık, bazen de bitmemiş olmanın ta kendisidir. Herkesin dolup taşmak zorunda olmadığını hatırlatır bize; bazen sadece boşluk, her şeyi anlatır. Ve bazen, sadece bakarsın. Boş pencerelerden maviye, duvarların ötesine. İçindeki boşluğun nasıl dolup taştığını hissedersin. Belki de bu yıkık bina, hepimize bir çağrı. Bitmeyen her şeyin aslında yarım bırakıldığı, ama yarım bırakılan her şeyin kendi tamamlanmış halini içinde taşıdığı bir gerçek.


Hayatın bırakılmış şeylerden dokunduğu o ince ilmeğine dikkat et. Kendi hikayeni bulacaksın orada. Ve belki bir gün, sen de boş bir pencereden gökyüzünü izlerken, yarım kalmış bir şeyin bittiğine inanacaksın. Hem de en tamamlanmış haliyle...

bottom of page