Anlaşılmak
- ysngngr
- 12 Ara 2024
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Oca
Hepimiz, anlaşılmak istiyoruz, değil mi? Kelimelerle, bakışlarla, sessizlikle. Kimi zaman konuşarak, kimi zaman susarak. Ama her seferinde, içimizde o aynı soru:“Beni görecek misin? Beni duyacak mısın?”
Anlaşılmak için çırpınır insan. Kariyer yapar, başarılar inşa eder, kimlikler yaratır. Sesini yükseltir, bazen bağırır; bir tek kişi, bir tek yürek duysun diye. Ve bir an gelir, tüm bunların boşluğunu fark eder.
Oysa önce kendini anlamalı insan. O en derindeki sessiz çocuğu, o yorulmuş yetişkini. Başkasına harcadığı emeği, bir anlığına kendi kalbine döndürmeli.
Kelimelerle savaşıyoruz çoğu zaman. Anlatmak için değil, savunmak için. Oysa kelimelerle bir savaş değil, bir barış kurmalı insan. Kendi iç dünyasında bir düzen, bir bahçe yaratmalı.
Neden bu kadar çok konuşuyorsun? Neden bu kadar ifade etmek istiyorsun? Bir dur, düşün. Anlaşılmanın peşinden koşarken, kendini kaybetmek. Ve belki de bir gün, anlaşılmayı beklemek yerine, kendi içinde sessizce anlaşmanın hafifliğini hissedersin. O zaman sevgi, zaten sessizce gelir.
