top of page

Gölgelere Dokunmak

Yazarın fotoğrafı: ysngngrysngngr

Kiremit rengi bir akşamüstü, güneş batıyor, gölgeler uzuyor. İnsanların içinde bir ışık ve bir karanlık taşıdığı düşüncesi o gün ilk defa zihnime düştü. Gölgenin, bir ışığın kanıtı olması tuhaf değil mi? Hep yanımızda ama hep geride... Bir anlamda, kendimizle yüzleşmeye hiç fırsat vermeyen bir ayna gibi.


Doğduğum sokakta, her evin duvarları gibi, insanların da duvarları vardı. Kapı önünde oturan teyzeler, gözlerinin gördüğünden fazlasını bilirdi. Ama kimse kendi gölgesini konuşmazdı. Hep bir şeyleri saklamak, bastırmak gerekirdi. Hayat böyle öğretmişti çünkü.


Ama ben meraklıydım; gölgelere de ışığa da... Mahallenin kırık kaldırımları çocukluğumun sınırlarını belirlerdi. O sınırları aşmaya cesaretim vardı çünkü hayallerimdeki dünyalar hep daha büyüktü. Arnavut kaldırımına düşen akşam ışığında gördüğüm her şey, hayal gücümü beslerdi. O kaldırımlarda yürürken bile, içimde başka yollar vardı.


İçimde bir ses, karanlık tarafım mı yoksa, şöyle diyordu: “Karanlık dediğin, görmezden geldiğin her şeydir.” Belki de en çok bu yüzden karanlıklarımızdan kaçıyorduk. Ama kaçmak, o karanlığı büyütmekten başka bir işe yaramıyordu.


Mahallemizde her insan biraz yarım, biraz eksikti. Gülerken gözlerini kaçıranlar, ağlarken sessizleşenler... Ama bu eksik parçalar bir araya gelince, bütün bir hikâye olurdu. Birbirimizin gölgesini tamamladık biz. Çocukken, mezarlığın yanındaki parkta salıncaklarda sallanırken ölümün de hayat kadar gerçek olduğunu öğrendik. Ama asıl mesele, o gerçekle ne yapacağımızdı.


Yıllar geçti, içimdeki karanlığın zihnimde yankılanmaya devam eden sözleri: “Gölgenden kaçma. Onu tanı, çünkü orada unuttukların var.” Şimdi anlıyorum ki insan, gölgesini tanıdığı zaman bütünleşiyor. Karanlık olmadan ışığın kıymeti yok, tıpkı korku olmadan cesaretin olmadığı gibi.


Hayat, bir gölge oyunu gibi. Işığı yönlendirirsen, kendi hikâyeni şekillendirebilirsin. Ama ışığını kucaklamak için önce gölgelerine sarılman gerek. Çünkü gölgeler, karanlık değil; yalnızca senden parlayan ışığın daha önce dokunmadığı yerlerdir.


Şimdi size soruyorum: Gölgelerinize dönüp bakmaya cesaretiniz var mı? Çünkü cevaplar tam da orada, karanlığın içinde saklı.


yasin güngör

bottom of page