top of page

Bir Çocuğun Gözlerinde Dünyayı Görmek...

Güncelleme tarihi: 30 Oca

Her sabah güzel bir dünyaya uyandığını sanan bir çocuk vardı. Yatağının yanında duran oyuncak ayısı, pencereden sızıp odasını aydınlatan güneş ve mutfaktan gelen çay kaşığının sesi, onun güvenli evreniydi. Anne ve babasının onun için yaptığı her şeyi birer “zaten” diyerek kabullendi. Ama bilmediği bir şey vardı: Sadece onun ihtiyaçları karşılanıyordu. Gözlerine çok nadir bakılıyordu...


Anne ve baba olmak, sanki bir görev gibi algılanıyor çoğu zaman. Besle, giydir, okut; yetmezse biraz da oyun oyna. Ama o güzel dünya bir çocuğun ruhundan geçenleri anlamadan kurulmaz. Onu bir birey olarak "görmeden" yapılan her şey, ne kadar kutsal görünse de eksiktir. Sormadığınız bir sorunun cevabı, duyulmayan bir çağrının yankısı, eksik bir sevgidir bu.


Çocuğunuza gerçekten bakıyor musunuz? Gözleriniz onun mutluluğunu, korkusunu ya da hayallerini fark ediyor mu? Yoksa gözlerinizi başka bir yerden gelen sorumlulukların baskısı mı perdeliyor? Günün sonunda yorgun bir insan olarak yatağa girdiğinizde, o çocuğun güzel dünyasında siz hangi yerdesiniz?


Bir çocuk, size bir şey sormaz. O önce bakar, hisseder. Bakışlarından sevginizi çekip çekemeyeceğini ölçer. İşte anne-babalığın kılıç sırtı gerçeği burada yatıyor: Sadece çocuklarınızın fiziksel dünyalarına dokunmakla kalmayıp, ruhlarını da anlamalısınız. Onları bir birey olarak algılamak, bu dünyada var olduklarını hissettirmek zorundasınız.


“Neyin var?” demek kolay. Ama ne hissettiğini görmek zordur. Çocuğunuza sormadan da onun ruhundaki sarsıntıyı duyabiliyorsanız, işte o zaman gerçek anne veya baba olmuşsunuzdur.


Anne-babalık bir unvan değil, bir yetkinliktir. Sadece kan bağından değil, ruh bağından doğar. Oyun oynadığınız, sofraya oturttuğunuz, okula gönderdiğiniz çocuğunuzun gözlerinin içine bakın. İyi mi? Gerçekten iyi mi? Hayatınızdaki her şey bir yana, o gözlerin içindeki dünya ne kadar ışıklı, bir bakın...


Cevabı bulduğunuzda, belki de ebeveynliğinizin ne kadar yetersiz ya da ne kadar şahane olduğunu fark edeceksiniz.


Çocuklar, sessizliklerinde çok şey anlatır. O sessizliği duymayı öğrenin. Bu, belki de sizin en büyük insanlık sınavınızdır...

yasin güngör

bottom of page