Hayat, çoğu zaman büyük sözlere, öğütlere ya da masalsı anlatılara ihtiyaç duymaz. Asıl hikaye, sıradan bir sabahın griliğinde, sokak lambasının altında titreyen bir yaprakta ya da kalabalık bir caddede yüzünüze çarpan rüzgârda saklıdır.

​

Bu blogda ne bir yazarım ne de ders verme amacım var. Burada sadece yaşadıklarımı, hissettiklerimi ve gördüklerimi, olduğu gibi paylaşıyorum. Sert, yalın, bazen çiğ. Bazen gözden kaçırdığımız, bazen görmeyi reddettiğimiz o sıradan derinlikleri keşfetmek için bir yolculuğa çıkıyoruz.

​

Sıradanlığın içinde gizli olanı görmek, anlamak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Çünkü bu blog, her birimizin hayatına bir ayna tutmayı, o sıradan anların derinliklerine inmeyi amaçlıyor. Hayatın en derin anlamları, çoğu zaman en sıradan anlarda gizlidir.

​

Sıradan Derinlikler'e hoş geldiniz.